Anne Karnındaki Bebeği Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Gönderildiği yer: Hamilelik Dönemi | 0

Her anne ve babanın en büyük isteği bebeklerinin sağlıklı doğması, doğum sırasında hiçbir sorun yaşamadan planlandığı gibi doğumun gerçekleşmesidir. Aileler aynı zamanda bir yandan da bebeklerin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için ne gerekiyorsa yapmaktadırlar. Ailelerin bebekleri için merak ettikleri bir soru da, bebeğin daha zeki olması için yapabilecekleri ekstra herhangi bir şey olup olmadığını öğrenmektir. Bebeklerin zeki olması için anne adayları hamilelik sürecinde özel bir beslenme programı uygulamanın gerekli olup olmadığını da merak ederler. Hamilelikte bebeğin zekasının daha üst seviyelerde olması için yanlış ve bilinçsiz bir şekilde uygulanan birtakım beslenme programı birçok zararlı duruma neden olmaktadır. Bebeğin daha zeki olması birçok faktöre bağlı olarak gelişmektedir. Zekanın aslında soyut ya da somut nesneler arasındaki birtakım ilişkileri kavrama, iki olay veya durum arasındaki ilişkiyle bağlantı kurma, problem çözme, çabuk öğrenme ya da birçok işlevi içerisinde barındıran zihinsel bir kapasite olduğu bilinmektedir. Bebeğin zeka seviyesinin daha üst oranda olması sadece annenin beslenmesine, genetiğe ya da çevresel faktörlere bağlı değildir. Genetik faktörler anne ya da babadan gelen tüm genlerin rastlantısal bir şekilde birleşip bebeğe geçmesi ile birlikte belirlenmektedir. Birçok akraba evliliğinde birtakım rahatsızlık ortaya çıkmaktadır ve bu rahatsızlıklar diğer evliliklerden daha sık görülmektedir.

Hamilelik sürecinde doğru beslenme en önemli aşamalardan biridir. Hamilelik sürecinde yetersiz beslenme gibi durumlarda bebek bu durumdan epey olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Hamilelik süreci boyunca A, D, E, B6, B12 vitaminlerin, folik asit, omega 3, demir, bakır, çinko, selenyum, iyot gibi minerallerin bebekte olması gereken oranda bulunması gerekmektedir. Bu tür minerallerin ya da vitaminlerin eksikliği durumunda bebekte öğrenme güçlüğü, geç konuşma, birtakım davranışlarla ortaya çıkan sorunlar meydana gelebilir, bebekte bulunan motor fonksiyonda gecikmenin yaşanması ve zeka seviyesinin olması gereken oranın altında yer alması gibi bebekte görülen birtakım rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.

Anne adayına hamilelik sürecinin ilk aylarında yapılması gereken birtakım testler bulunmaktadır. Anne adayında hangi mineralin ya da hangi vitamininin eksik olduğunu hamileliğin başında anlamak ve bu eksikliği gidermek mümkündür. Anne adayında kansızlığın görülmesi durumunda bunun önlemi alınır ve tedavi aşamasına geçilir. Anne adayının koruyucu olarak demir oranı çok yüksek olan et, yumurta sarısı ya da üzüm pekmezi gibi gıdaları çok sık tüketmesi gerekmektedir. Anne adayının özellikle hamilelik sürecinde bol miktarda çinko mineralini alması gerekmektedir. Çinko minerali özellikle deniz ürünleri, et, karaciğer, ceviz, fındık, süt ve yumurta gibi besin maddelerinde yüksek oranda bulunmaktadır. B vitamini ve bebeğin beyin gelişimi açısından folik asit minerali çok önemli bir yere sahiptir. Her anne adayında folik asit mineralinin yeterli derecede bulunması gerekmektedir. Folik asit minerali bebeğin beyin ya da sinir sistemi gelişimi açısından çok önemlidir ve eksikliği en çok görülen mineraldir. Besinler içerisinde en çok marul ya da ıspanak gibi yeşil yapraklı bitkilerde, karaciğerde, böbrekte ya da ette çok büyük oranda folik asit bulunur. Bebeğin beyin gelişiminde en büyük rol oynayan bir madde ise Dokosa Heksaenik Asit gibi bir açılımı bulunan DHA maddesidir. Bu madde sadece birtakım balık çeşitlerinde yüksek bir oranda bulunur. Bu nedenle anne adayının hem hamilelik süresi boyunca hem de doğumdan sonra; haftada iki kere olmak üzere mutlaka balık tüketmesi gerekmektedir. Balık tüketmenin yanı sıra balık yağı da içilebilir, omega 3 yağ asidinin büyük bir oranda bulunduğu ceviz, badem, kenevir ve yağı, soya yağının da bol miktarda tüketilmesi gerekmektedir.

Anne Karnındaki Bebeği Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Anne adayının hem hamilelik süresi boyunca hem de bebek doğduktan sonraki zaman dilimi içerisinde dikkat etmesi gereken birtakım faktörler bulunmaktadır.

Beslenme Programına Dikkat Edin
Anne adayının hamileliğin ilk günlerinden itibaren çok iyi beslenmesi, insan vücudunda olması gereken vitamin, mineral, protein gibi besinleri mutlaka her gün tüketmesi gerekmektedir. Anne adayının beslenmesine hem hamilelikte hem de doğumdan sonra emzirme döneminin sonuna kadar dikkat etmesi gerekmektedir. Çünkü bebek anne karnında iken anne ne yerse bebek de onu yer, anne adayı ne kadar vitamin, mineral, proteine önem verirse buna bağlı olarak bebeğin de tüm değerleri, olması gereken bir seviyeye gelir.

Toksinlerden Uzak Durun
Anne adayının hamilelik süresince tüm toksinlerden uzak durması gerekmektedir. Anne adayının hamilelik süresi boyunca yüksek oranda civa içeriğine sahip olan ton balığı gibi besinleri tüketmemesi gerekmektedir. Çünkü tuna, somon, kılıç balığı, gibi balıklar derin sularda yaşadıkları için toksin maddelere çok fazla maruz kalır ve bu balıkları tüketen anne adaylarının kanında civa, kurşun, kadmiyum, tolüen gibi ağır metal seviyeleri çok büyük oranda artar. Anne adayının kanında birtakım metal seviyesinin artması nedeniyle fetüsün beyninde toksin etkisi ortaya çıkar. Aynı zamanda havası çok kirli olan birtakım şehirlerde yaşayan anne adayları için de bazı tehlikeler ortaya çıkmaktadır. Havası kirli olan şehirlerde herkesin yaşaması çok zor olmaktadır ama anne adayları daha çok etkilendikleri için onlara göre ideal bir ortam değildir. Özellikle egzoz dumanının çok fazla olduğu şehirlerde yaşamak anne adayları ve bebekleri için ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Bu tür şehirlerde yaşayan annelerin bebeklerinin zeka geriliği, davranış sorunları ya da otizme biraz daha eğilimli olduğu araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır.

Alkol ve Sigaradan Uzak Durun
Hamile ve SigaraAnne adaylarının hamilelik süresi ve emzirme süreci de dahil olmak üzere uzun bir süre alkol ve sigara kullanmamaları gerekmektedir. Alkol ve sigara kullanan anne adayının bebeği bu maddelerden çok olumsuz bir şekilde etkilenerek zeka gelişiminde eksiklikler ortaya çıkabilir. Anne adaylarının alkol ve sigara kullanımı bebekler için çok sakıncalı bir durum oluşturmaktadır. Bu nedenle anne adaylarının hamilelik süresi boyunca ve emzirme sürecinde sonra alkol, sigara kullanımına ara vermeleri gerekmektedir. Çünkü alkol ve sigaranın bebeğe verdiği zararı hiçbir madde vermemektedir. Sigara içen anne adaylarında bebeğin vücuduna ve beynine giden kan azalmaktadır, bunun sonucunda beyin hücrelerinde büyük bir tahribat ortaya çıkar. Anne adayının alkol kullanımını sonucunda ise, bebeğin beyin hücrelerinde direkt olarak hücre harabiyeti meydana gelir. Beyin hücreleri harabiyet yapan bebeklerde ise, dikkat eksikliği, davranış bozukluğu, sebep-sonuç ilişkisi arasındaki bağlantıyı kuramama, motor fonksiyonu bozukluğu meydana gelebilecek olan rahatsızlıklar olabilir. Anne adayının aşırı alkol kullanımı neticesinde bebeğin kafatası küçük olmasından dolayı zeka geriliği durumu ortaya çıkmaktadır. Madde bağımlısı olan anne adaylarının bebeklerinde ise, zeka geriliği, küçük ebatlara sahip olan kafa, davranış bozukluğu ve sosyalleşememe sorunu meydana gelmektedir.

Stresten Olabildiğince Uzak Durun
Anne adayının hamilelik gibi ciddi bir süreçte strese çok dikkat etmesi gerekmektedir. Stres, üzüntü anne adayının hamilelik sürecinde ve daha sonraki emzirme dönemi boyunca olmaması gereken olumsuz duygular arasında yer almaktadır. Anne adayında meydana gelen aşırı sıkıntı ve stres, anne adayının kanındaki kortizon hormonunun seviyesini çok yükseltir ve bebekte beyin gelişimi etkilenir. Stresin anne adayının doğurması sonrasında bebeklerde dikkat eksikliği, dil yeteneklerinde meydana gelen düşüklük, kaygı bozukluğu, hiperaktivite bozukluğu gibi rahatsızlıklarla direkt ilgili olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Anne adayının stresten uzak kalması, anne karnındaki bebeğin daha sonraki yaşamında sağlıklı bir birey olması açısından çok önemli bir durumdur.

Aşırı Kilolara ve Hastalıklara Dikkat Edin
Hamilelik ve HastalıklarAnne adayının, hamilelik sürecinde kızamıkçık, toksoplazma, Herpes Tıp 2, CMV gibi hastalıkların ortaya çıkması sonucunda fetusta beyin harabiyeti, işitme kaybı, görme kaybı, epilepsi ya da zeka geriliği ortaya çıkabilir. Bebeğin biraz büyük olması sonucunda doğumun zor geçmesi ya da bebeğin beyninde zedelenme meydana gelmektedir. Anne adayının yetersiz bir şekilde kilo alması durumunda bebekte gelişim geriliği ya da düşük zeka rahatsızlıkları ortaya çıkmaktadır. Anne adayının hamilelik süreci boyunca sadece, en fazla on üç kilo alması gerekmektedir, on üç kilo üzerindeki kilo alımlarında ise tehlikeli durumlar ortaya çıkmaktadır.

Kafein Miktarına Dikkat Edin
Anne adaylarının hamilelik süreci boyunca çok fazla kafein tüketmemesi gerekmektedir. Hamilelikte anne adayının bir fincan kahve içmek güne daha dinç başlamak adına iyi bir çözüm yöntemi olabilir ve hamilelikte bir fincan kahvenin sakıncası yoktur ama daha fazla oranda kahve tüketimi bebeğe zarar vermektedir. Anne adayının hamilelik süresi boyunca kafein oranı yüksek olan içeceklerin ya da kafein içeriği yüksek olan yiyeceklerin çok fazla tüketilmesi sonucunda bebeğin gelişimi normal seviyenin daha çok altında kalmaktadır ve bebeğin gelişim geriliği yaşamasına neden olmaktadır. Anne adayının çok fazla bir oranda kafein tüketmesi ani düşük vakalarına sebep olmaktadır. Kafein insan vücudunda belirli bir oranda bulunması gereken demir mineralinin oranını azaltan bir besin maddesidir. Anne adayının hamilelik süresi boyunca kafein tüketimini çok azaltması bebek sağlığı açısından çok sağlıklı ve yararlı bir tercih olacaktır.

İlaç Kullanımında Dikkatli Olun
Bazı ilaçlar hamilelik süresinde masum, herhangi bir zararı yok diye nitelendirilebilir fakat çok az bir doza sahip de olsa ilaçların hepsinin küçük ya da büyük insan vücuduna olumsuz bir etkisi bulunmaktadır. Bazı ilaçların hem hamilelik süreci boyunca hem de emzirme sürecinde anne ve bebek için çok zararlı olduğu bilinmektedir. Özellikle antidepresanlar kategorisinde yer alan ilaçlar anne karnındaki bebeğin her yönden gelişimine çok büyük zarar vermektedir. Anne adaylarının hamilelik sürecinde antidepresan ilaçlarını asla kullanmamaları gerekmektedir. Anne adayı eğer ilaç kullanacaksa bunu doktoruna sorup, doktorun onayını aldıktan sonra kullanması daha doğru bir tercih olacaktır. Anne adayının hamilelik süreci öncesinde de kullandığı birtakım ilaçlar varsa, bu bilgiyi doktoruyla mutlaka paylaşması ve doktorunu bu konuda bilgilendirmesi gerekir.

Kaş’ta Çocuklarla Kano Yapmak

Gönderildiği yer: Gezi | 0

Kaş’ın muhteşem denizine dalışların ardından çocukları da üstünden gezdirelim istedik. İkili kanolarla çocukları öne attığımız gibi koyları gezmeye başladık. Durgun suların hakim olduğu günde çocuklarımızla birlikte inanılmaz eğlendik. Bir de bir caretta caretta’nın bize katılması çocukları oldukça heyecanlandırdı. Birçoğunun okula döndüğünde anlatacak çok güzel hikayeleri olacak.

Organik Dünya Gökçeada’ya Deniz Gezisi

Gönderildiği yer: Gezi | 0

Adaya ulaştık, kalacağımız yeri ayarladık, nerede denize girelim derseniz; Aydıncık (Kefaloz) Plajını şiddetle tavsiye ederim. Burası Gökçeada’nın günübirlik tesisi olan tek plajı. 1200 metre uzunluğunda harika bir kumsal. Bir yandan rüzgar esiyor, bir yandan güneş sizi ısıtıyor, önünüzde de uçsuz bucaksız masmavi bir deniz uzanıyor. Hem de tertemiz. Ne yosun var, ne deniz anası… Kendinizi suyun kollarına rahatlıkla bırakabilirsiniz. Üstelik söylendiği kadar da soğuk değil. Ela bile rahatlıkla girebildi!
Suyun içinde sıkılırsanız, buyrun sizi suyun üzerine alalım. Rahatlıkla windsurf yapabilirsiniz. Rüzgarın şiddeti bunun için ideal. Üstelik bu plajda windsurf ve dalış dersleri veriliyor. Hem de uygun fiyatlara… Hiç aklında olmayanın bile aklına sokuyorlar. Denizin üzeri windsurfculerle rengarenk oluyor. Çeşme OUT- Kefaloz IN:)
Yüzmekten, dalmaktan ve aktiviteden yorulduğunuzda kendinizi kumlara bırakıp, rüzgarın sesini dinleyebilirsiniz. Uzun zamandır hiç bu kadar tazelenmiş, enerji depolamış ve mutlu hissetmemiştim.
Hem doğa harikaydı, hem ada halkı. Alıştığımızın aksine kimse bizi kazıklamaya, sömürmeye çalışmadı. Herkes sadece verdiği hizmetin karşılığını talep ediyordu. Kimsenin ağzından olağanüstü rakamlar çıkmıyordu. Bu bir hayalmiydi acaba:)
Neyse konuyu dağıtmayalım, Denize girilmeden dönülmemesi gereken noktalara geri dönelim.Yüzmeye doyamayacağınız bir diğer yer de Lazkoyu… Adanın güneyinde kalan bu koya, bir tepeden aşağı inerek ulaşıyorsunuz. Burada cafeye benzeyen bir tesisten başka birşey bulmanız mümkün değil. Kumsalda da sadece şemsiyeler var. O da erken gittiyseniz ve boş bir tane yakalayabildiyseniz:) Ama zaten kendisi minik bir koy olduğundan ve aynı anda 500 kişiyi ağırlayamayacağından şemsiye sayısının da pek hükmü yok. Lazkoyu’ndan tek beklentiniz denize girmek olsun. Şezlongmuş, duşmuş, yemekmiş gibi ihtiyaçlarınızı başka sahillere saklayın. Buradaki denizin tadını çıkarın. Biz eşimle düşündük, taşındık, deniziyle çok meşhur olan yerleri bile burayla kıyaslayamadık. Yüzmekten bu kadar daha zevk aldığım çok az yer olmuştur. Ada rüzgardan uçsa bile burada yaprak kıpırdamıyor. Her daim sakin bir deniz sizi bekliyor. Suyun sıcaklığı, temizliği, kumu tarifsiz. Bak, yazarken yine aklıma düştü. Şimdi çıkıp, bir yüzüp geleceğim:) Fethiye-Ölüdeniz OUT, Gökçeada-Lazkoyu IN!

Kefaloz ve Lazkoyu’ndan sıra gelirse Uğurlu Plajına, Gizli Limana bir de Marmaros’a uğrayabilirsiniz. Yanlız Uğurlu Plajı ve Gizli Liman’da şemsiye dahi yok. Hazırlıklı gidin derim.
Eğer çocukluysanız bu saydıklarım içinde en çok Kefaloz’da rahat edeceksiniz. Hem özgürce ve güvenle oynayabileceği geniş bir sahil, hem de burada ki tesislerde temel ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz şeyler var.

Sabah kahvaltısı için Mustafanın Kayfesine gidin. Güneş batarken Zeytinliköy’e gidip Dibek Kahvenizi için.  Akşam yemeği için Merkezde ki Yakşi Balık Restaurant’a, Kaleköy’de ki Son Vapur’a ya da Gökçeada Otel’e uğrayın. Taze deniz ürünlerinin keyfini çıkarın. Yemekten sonra Sakızlı Muhallebinin tadına bakmayı da unutmayın.

Dönerken Meydani Pastanesine uğrayıp Efibadem alın.

Ya da bunların hepsini boşverin, canınız ne istiyorsa onu yapın. Bu ada içinizden geldiği gibi yaşayacağınız muhteşem bir yer. Hep böyle kalsın, bozulmasın.

Dalyan’da Caretta Caretta’ları gözlemledik.

Gönderildiği yer: Gezi | 0

Dalyan İztuzu plajında çocuklarımızla beraber caretta caretta’ları koruma ve sınıflandırma amaçlı olarak yapılan bilimsel gezide Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Bölümü’nden Profesör Hakkı Yalçın’la beraber çalıştık. Bir hafta boyunca nöbetleşe olarak kumsalı tarayarak onlara rahatsızlık vermeden sayım yaptık. Hem çocuklarımız hem de carettalar bu durumdan oldukça memnun kaldılar. Caretta carettaları doğal ortamlarında canlı görmek hem yetişkin aileleri hem de çocuklarımızı sevindirdi. Gün sonunda çocuklarla yapılan resim çalışmalarında çocuklarımızın bakış açılarının değiştiğini görebiliyorduk bile.

Konaklama

Konaklama Dalyan’da bir pansiyonda yapıldı. Konalanan tesis dere kenarında olup sabah kahvaltıları ve akşam yemekleri tesisten sağlandı. Dere kenarında yemek yerken antik şehrin mezarlarını görmek herkesin ilgisini çeksede asıl etkileyici olan uykudan önce anlatılan akşam masalında çocukların tarihi olayları heyecanla dinlemesi olmuştu. Yeşil bahçesi, derekenarındaki iskelesiyle tesis katılımcılarımızdan tam not aldı. Ayrıca çocuklar için hazırlanan özel menü de ailelerin yemek konusundaki endişelerini giderdi. Alerjen çocuklar için özel menü uygulaması da yapıldı.

Aktiviteler

Tekne turları ve çamur banyosu gezinin diğer ilgi odağı olan aktivitelerindendi. Kumsala ulaşmak için her gün binilen teknemiz pakete dahil hizmetlerden olup sadece gruba özel çalışmaktaydı. Bu da katılımcıların daha rahat olmalarını sağladı. Kumsalda alınan öğle yemekleri katılımcıların insiyatifine bırakıldı. Dalyan’ın bir diğer özelliği olan mavi yengeçler tüm çocuklar tarafından ilgiyle karşılandı. Tekne turları sırasında tutulan yengeçler daha sonra doğaya yeniden salındı. (Caretta caretta’lara kaptırılanlar hariç)

Çamur banyosuyla çoşan çocuklarımız kendilerini birer yerliye dönüştürmekte hiç zorlanmadılar. Bu bölgede çıkan suyun sıcak olması dışında anılarında iyi bir enlence aktivitesi olarak kaldığını düşünüyoruz.

Antik şehrin gezilmesi ve tarihi yapı hakkında bilgi verilmesi çocuklarımızın ilgisini oldukça çekti. Şehirdeki kalıntılar üzerinde yapılan gezi sonrası tepeden bakan yamaçtan bölgenin oluşumu çocuklara anlatıldı. Böylece tarih ve coğrafya üzerine ilk bilgilerini almaya başlamış oldular.

Kumsalda var olan yengeç deliklerinden çıkan gözler ilgiyle gözlemlendi. Toplanan deniz kabukluları incelenerek sınıflandırıldı. Çocuklarımız ilk deniz kabuğu kolleksiyonlarını yapmaya başladılar. Aileler denizin tadını çıkartırken çocuklar da uçsuz buçaksız kumsalın ince kumlarıyla kaleler ve çeşitli kumdan heykeller yaparak günlerini geçirdiler.

Gezilerde bölgeye özgü fauna ve flora hakkında da bilgi verildi. Bir çok endemik türün gözlemlendiği gezilerde fotoğraf çekimleriyle bu canlılar ölümsüzleştirildi.

1 15 16 17 18 19 20