Nedir Bu 5. Hastalık?

Gönderildiği yer: Sağlık | 0

Beşinci hastalık, virüsler tarafından bulaşan deride döküntüler oluşturan bir hastalıktır. kabakulak, kızamık, suçiçeği ve kızamıkçıktan gibi hastalıklardan sonra, çocuklarda rastlanan ve virüs yoluyla geçen hastalıklar sıralandığında beşinci sırada yer aldığı için beşinci hastalık adını almıştır. Hapşırık ve öksürük gibi solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Genelde 5-15 yaş arası çocuklarda görülür fakat daha önce bu hastalığı geçirmemiş yetişkinler, hasta çocuklarla muhattap olurlarsa yetişkinlerde de görülebilir. Beşinci hastalığın aşısı yoktur. Hastalığı geçirdikten sonra hastalığı geçiren kişi bu hastalığa karşı ömür boyu bağışıklık kazanır.

Virüs, canlı hücreleri etkisiz hale getiren mikroskopik taneciktir. Virüsler ancak bir konak hücrenin içinde çoğalabilirler. En temel haliyle bir virüs, kapsit denilen bir protein örtü içinde yer alan genetik malzemeden meydana gelir. Virüs kelimesi Latince zehir anlamına gelir. Virüsler birçok insani hastalığa neden olabilirler bunlara AIDS, grip ve ya kuduz örnek verilebilir. Bu tür hastalıkların tedavi süreci ve tedavi edilmesi zordur, çünkü virüsler antibiyotiklerden etkilenmez.

Bu hastalık parvovirüs B19 denen bir virüsten kaynaklanır. Parvovirüs B19, tek DNA zinciri olan, zarfsız bir virüstür. Lipidli bir organik zarfı olmadığından ısıya ve deterjanlara dirençlidir.

Virüsün 1-2 hafta gibi bir kuluçka süresinde bulaşır. Kuluçka döneminden sonra döküntüler oluşmaya başlar ve kuluçka dönemi sonrasında hastalık bulaşıcı olmaktan çıkar. Döküntüler yaklaşık olarak 10-15 günde geçer.

Beşinci hastalık, hafif bir hastalıktır ve bu hastalığa yakalanmış çocuklar genelde kendilerini iyi hissederler. Herhangi bir ciddi sorunla karşılaşmazlar. Boğaz şişmesi, hafif ateş ve uyuşukluk gibi belirtilerle başlar. Bir haftadan sonra en belirgin özelliğini ortaya çıkarır: Yanaklarda tokatlanmış gibi döküntüler yaratan parlak kırmızı ve genelde sıcak isilikler. Birkaç gün içerisinde bu isilikler gövdeye, kollara, bacaklara ve popoya sıçramaya başlarlar.

İsilikler iyileşene kadar genelde 7-10 gün geçer ve ilk önce yüz, daha sonra da kollar, gövde ve bacaklardaki isilikler zamanla geçer. Bazı çocuklarda isilikler birkaç hafta içerisinde yeniden çıkabilir. bu duruma dikkat etmek gerekir.

Daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde isiliklerle beraber eklem ağrıları da görülebilir.

Beşinci hastalık bazen diğer hastalıklarla karıştırılabilir. Bunlar ilaç ve gıda alerjileridir. Ama döküntüsü çok farklı olduğu için tecrübeli insanlar tarafından direkt olarak teşhisi konulacaktır. Teşhis için kan testlerine ve ya başka testlere genelde gerek duyulmamaktadır. Oluşan görüntü sayesinde teşhis hemen konacaktır.

Bu hastalık bazı riskli kişi grupları dışında tehlikeli bir hastalık değildir, çok çok önemli olmayan döküntülü bir hastalıktır.

Bu riskli gruplar ise önceden virüsle karşılaşmamış hamile kadınlar (Hamile kadın virüsü alırsa çok küçük bir ihtimal olan %5‘lik bir oranla bebeğe de geçebilir. Bu durumda bebekte doğuştan itibaren sürecek ciddi kansızlıklara yol açabilir. Çok düşük bir ihtimalle de düşük veya ölü doğumlara da neden olabilir.) Bağışıklık sistemi zayıf hastalar. Kronik kansızlığı olan hastalardır.

Hastalığın tedavisinde ise belirli bir tedavi yöntemi yoktur. Hastalık geçiren çocukların güneşten ve yoğun ısıdan korunmaları ve banyo zamanında ılık suyla yıkanmaları gerekir. Fakat tedavisi gecikirse hastalığı yoğun bir şekilde atlatılır. Hastalık esnasında farklı sağlık problemleri de ortaya çıkabilir.

Ateş düşürücü ve bazen beşinci hastalık virüsüne karşı antiviral özellikli ilaçlar beşinci hastalık tedavisinde kullanılan bazı ilaçlardır. Tabi ki bunun dışında da doktorların kullanılabilecekleri bir çok alternatif ilaç vardır. Hastalar bu ilaçları düzenli olarak kullandıklarında beşinci hastalık şikayetlerinde kurtulabilirler.

Beşinci hastalık tedavisi için ilaç tedavisiyle birlikte hastalar kendi kişisel temizliklerine daha çok dikkat etmeliler, çevresel kirlilikten uzak durmak, çocukları öpüp sevmemek, iyi beslenmek beşinci hastalığın iyileşme sürecini hızlandırabilirler. Beşinci hastalık ilaç tedavisi ile daha hızlı ve etkili şekilde tedavi edilir. Hastalar kısa süre içinde normal hayatlarına dönebilirler. Beşinci hastalık için ilaçsız tedavi etki göstermeyebilir ve hasta için ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Bu nedenle beşinci hastalık için temel tedavinin ilaç tedavisi olduğu unutulmamalı ama diğer önerilerle beşinci hastalık için iyileşme süreci hızlandırılabilir.

Beşinci hastalık geçiren çocuğun bakımı ise şöyle olmalıdır:

Yatak istirahatı
Çocuğun kırıklık ve yorgunluk durumuna göre gerekirse çocuğa yatak istirahatı yaptırılmalı. Çocuk yatmak istemese bile, döküntüleri geçene kadar okula gönderilmemeli.

Diyet
Çocuk sulu ve yumuşak gıdalarla beslenir. Aslında normal beslendiği şekilde beslenmesi gerekmektedir.

Ateş kontrolü
Mutlaka ateşi belirli aralıklarla kontrol edilmelidir. Çocuğun ateşi yükselirse, kilosuna göre doktorun önerdiği, sadece hasta çocuğa ait ateş düşürücü verilmeli.

Sıvı kaybı önlenmeli
İştahsız artabilir. Bu durumda buna bağlı olarak, su kaybı oranı yükselebilir. Su kaybını önlemek için çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı, hafif gıdalarla beslenmeli. Acılı, baharatlı yiyecekler, karbonatlı içeceklerden uzak durulmalıdır. Ağrısı olan çocuklar yemek istemeyeceği için beslenmelerini, ağrı kesici ilaç verdikten sonra yapmak daha kolay olur. Fakat ağrı kesici kullanımına dikkat edilmesi gerekir. Aç olduğu durumda verilen ağrı kesici midesini etkileyebilir.

Bebeklerde Bronşit

Gönderildiği yer: Sağlık | 0

Bronşit hava taşıyan bronş tüplerinin (solunum borularının) iç yüzeyinde oluşan zarın iltihaplanmasıdır. Bronşit iki farklı şekilde meydana gelir. Bunlar akut ve kronik olarak iki şekildedir. Akut bronşiti pek çok kişide genellikle kızamık, boğmaca, grip veya tifo gibi hastalıkların sırasında görülür. Kronik bronşit ise çok daha ciddi bir iltihaplanmadır. Genellikle akut bronşiti tedavi edilmediğinde görülür. Kronik bronşit mutlaka tedavi edilmelidir. Bronşit kadın ya da erkek genç ya da yaşlı demeden herkeste görülebilecek olan bir hastalıktır. Ancak bebeklerde henüz tam gelişmemiş olan bağışıklık sisteminden dolayı bronşit bebeklerde daha sık karşılaşılabilen bir durumdur. Bronşit öksürükle beraber balgamda çıkartır. Bu balgam genellikle şeffaftır. Eğer bu öksürük ile çıkan balgamın rengi yeşil veya sarı ise bu bakteriyel enfeksiyona işarettir.

Akut bronşit: Soluk borusuda başta olmak üzere bronşların ani inflamasyonudur. Akut bronşiti sonucunda alt solunum yollarında ödem oluşmaktadır. Bu durumda mukus artışı olmaktadır.

Kronik bronşit: Akciğer ile soluk borusunu birbirine bağlayan bronşların enflamasyonudur. Bu bronşların iltihaplanması sonucunda akciğerler mukus ve salya üretimine başlarlar, akciğere giren ve çıkan hava akışı azalmaktadır.

Bebeklerde Bronşitin Belirtileri

Şiddetli Öksürükler
Bronşit bebeklerde şiddetli kuru öksürüğe neden olabilir. Bu kuru öksürük özellikle uyku sırasında daha da kötüleşir. Öksürürken boğazı acımaya da başlayabilir. Bu kuru öksürük belirtisi yaklaşık dokuz ya da on gün sürebilmektedir.

Hırıltılı Solunum
Hırıltılı solunum genellikle solunum sistemi hastalıklarıyla ortaya çıkar. Hastanın kendisi ya da başkaları bu hırlama seslerini duyabilir. Hırıltılı solunum dar bir alandan geçen havanın oluşturduğu ses ile birlikte nefes alıp vermedir. Akciğerlere hava girişini çıkışını sağlayan boruların iltihap veya balgam nedeniyle daralmasıdır.

Halsizlik
Bebeklerde bronşit vücudun halsiz düşmesine neden olmaktadır.

Hafif Ateş
Hafif ateş tüm hastalıkların belirtisinde olduğu gibi bronşitin de belirtileri arasındadır. Bu nedenle hafif ateş sonrası bebeğinizi mutlaka doktora götürmelisiniz.

Bebeklerde Bronşitin Nedenleri Nelerdir?
1. Bakteriler
Bakteriler pek çok hastalıkta rol onadığı gibi bronşittede büyük bir role sahip. Özellikle mikoplazma pnömoni adlı bronşite neden olan en yaygın bakteri türüdür.

2. Solunum Yollarını Tahriş Eden Maddeler

Günümüzde fabrikaların ve sanayileşmenin artışıyla doğaya, çevreye ve havaya zarar vermekte. Hava kirliliğine yol açan fabrika ve egzoz dumanları, toz, sigara dumanı gibi tahriş eden maddeler henüz tam gelişmemiş olan bronş tüpleri bebeklerde bronşite neden olmaktadır.

3. İnfluenza Virüsü
Her yaşta karşımıza çıkabilecek olan bronşit hastalığının en yaygın ve en bilinen virüs çeşidi influenza virüsüdür. İnfluenza virüsü grip virüsü olarak da bilinir.

4. Zayıf Bağışıklık Sistemi
Bebeklerin bağışıklık sistemi sürekli gelişme aşamasındadır. Bu nedenle bebeklerin bronş tüpleri kolayca enfeksiyon kapabilmektedir.

5. Anne Sütü İle Beslenmeyen Bebekler
Bilimsel araştırmalara göre anne bağışık sistemini güçlendirdiği için anne sütü az içen bebeklerin bağışıklık sistemi zayıf olduğu için pek çok enfeksiyonla karşılaşabileceği söyleniyor. Bu nedenle bebeklerin pek çok hastalığı karşı daha dirençli olabilmesi için bebeklerde ilk altı ay sadece anne sütü verilmesi gerektiğini ve ek gıdaya gerek duyulmadığı vurgulanmaktadır.

Bebeklerde Bronşitin Tedavisi
Dengeli Beslenme
Dengeli beslenme yaşamımızın her döneminde çok önemlidir. Dengeli beslenen bireylerin vücutların hastalıklara karşı direnci daha da fazla olur. Dengeli beslenen bireyler daha sağlıklı görünüme sahip olurlar. Vücutlarının hastalıklara karşı direnci çok daha fazla olur. Sık sık hastalanmazlar. Dengeli ve düzenli beslenmek çocukkenden alışılması gereken bir durumdur. Çünkü bebeklerin bağışıklık sistemi normal bir bireyden çok daha zayıftır hastalıklara olan direnci daha azdır. Bu nedenle anneler bebeklerini ilk altı ay sadece anne sütü ile beslemelidir. Çünkü anne sütü bebeği enfeksiyonlara karşı koruyacaktır. Dengeli beslenen bebeklerin bronşit olma olasılığı diğer bebeklere göre daha küçüktür.

Hijyen
Evlerimizin temiz olması oldukça önemlidir. Çünkü evinizde uzun süre kalan mikroplar pek çok hastalığa neden olabilir. Özellikle bebeği olan anneler bebeğinizin temas edebileceği her şey temiz olmalıdır. Eğer eviniz temiz ve hijyenik yapıda değil ise bebekler bronşit gibi pek çok hastalığa yakalanabilirler.

Nem Miktarı
Eğer bebeğinizde öksürük şiddeti gittikçe artmaması için evinizin kuru bir havada olmamasına dikkat edin. Evinizde yeterli nem oranına sahip olmak için hava nemlendiri cihazlar kullanabilirsiniz. Eğer hava nemlendirici yok ise büyük bir tencereye bir miktar su ekleyerek kaynatırsanız bu evdeki kuru havanın yerine nemli bir hava elde etmiş olursunuz.

Dinlenme
Bronşit virüsün vücutla savaşabilmesi için bağışıklık sisteminizi güçlü tutun. Bağışıklık sisteminizi korumak için dinlenin ve günde en az sekiz saat uyuyun.

Bitki Çayları
Çocuğunuzun öksürüğünü ve boğaz ağrılarını yumuşatmak için onlara bitki çayları içirin. Örneğin nane ve zencefil çayları boğazdaki öksürüğün gitmesine yardımcı olur.

Ağır Kokular
Ağır parfüm kokusu, oje kokusu gibi ağır kokan her güçlü kokular bronşite neden olmaktadır. Bu nedenle bebeğinizi bu gibi ortamlardan uzak tutmalısınız. Özellikle sigara içilen ortamları bebeğinizden uzak tutmalısınız.

Boğmaca

Gönderildiği yer: Sağlık | 0

Boğmaca adında anlaşılacağı gibi genellikle çocuklarda nöbet nöbet boğulurcasına öksürmektir. Bu öksürmenin yanında kusmalarda görülmektedir. Boğmaca oldukça bulaşıcı ve mikropların neden olduğu bir hastalıktır. Her mevsimde görülebilen boğmaca özellikle sonbahar ve kış aylarında gözlenir. Her yaşta görülebilme olasılığı vardır ancak bebeklerde ve çocuklarda hastalığa kapılma olasılığı çok daha fazladır. Boğmacaya neden olan mikrop bordetela cinsi olan mikroplardır. Mikropların kuluçka dönemi altı ile yirmi gün sürmektedir. Bu mikrop insanın vücuduna yerleşir. Bulaşıcı olan temastan yedi gün sonra başlar. Boğmaca hastalığının ilk üç haftası devam eder. Boğmacaya yakalanan her yüz bebeğin dördü maalesef hayatını kaybediyor. Boğmaca toksini ile solunum epiteli siliyalarını felce uğratabilir. Boğmaca için olan bu antibiyotikler bu toksinin etkilerini ortadan kaldıramaz.

Boğmacanın Belirtileri ?
Genellikle çocuklarda olan boğmaca hastalığının bazı belli başlı belirtileri bulunmaktadır. Bu belirtiler şunlardır;
Sık sık hapşırma
Ateşlenme
Kuru öksürük nöbetleri
Hırıltılı nefes alıp verme
Bulantı
Sık sık kusma
Boğaz ağrıları
Yemeyi ve içmeyi zorlaştıran koyu bir balgam

Boğmaca hastalığı yaklaşık 2.5 sürmektedir. Hastalık ortaya çıktıktan sonra ilk yirmi gün boğmaca hastalığının bulaşabildiği günlerdir. Boğmaca hastalığında öksürük orta çıktıktan sonra bulaşma riski vardır ancak bu öksürük döneminde bulaşma olasılığı daha azdır. Boğmaca hastalığın belirtileri iki farklı grupta incelenir. Bunlardan ilki on ya on beş günlük bir süren bu döneme kataral dönem olarak adlandırılır. Bu kataral dönemi genellikle soğuk algınlığına benzer. Bu kataral dönemin başlangıcında hapşırma, öksürme ve burun akıntısı gibi belirtiler vardır. Bu dönemden sonra paroksismal dönemi adı verilen dönem başlar. Bu dönem yaklaşık olarak bir buçuk aya kadar uzayabilen bir dönemdir. Bu dönemde de ine çok ağır ve yoğun bir şekilde öksürük gözlemlenir. Bu sert ve yoğun olan öksürük günde yirmi defa atakları olabilen bir öksürüktür. Bu öksürük nöbetlerinin ardından ise hızlı ve derin derin nefes almalar olur. Çünkü hasta öksürük nedeniyle oksijensiz kalmıştır. Bu nedenle çok fala nefes almaktadır. Boğmaca hastalığı çocuklarda morarma, kusma ya da bulantı görülebilir. Boğmacada son dönem ise konvalesan dönemidir. Bu son dönem olan konvelasan dönemi boğmaca hastalığın iyileşme dönemidir. Boğmacada bu iyileşme dönemi kişiden kişiye değişmektedir. Öksürük yaklaşık olarak bir ay içinde geçmektedir.Yetişkinlerde boğmaca hastalığı hafif geçirildiğinden dolayı iyileşme dönemi çok daha kısa sürmektedir.

Boğmaca Neden Olur?
Boğmaca bulaşıcı bir hastalıktır. Boğmacanın belli başlı bir nedeni yoktur. Bir virüsün kişiden kişiye geçmesi ile olur. Boğmaca hastalığı, burun ve boğazdan havada dolaşan bakteriler sayesinde bulaşır. Bu bakteri damlacıkları vücuda bu şekilde yayılmış olur. Boğmaca hastalığına yakalanmış olan bir kişi ile yakın temas onur hapşırması, öksürmesi halinde kolayca bulaşabilir. Bazen boğmaca hastalığına yakalanmış bir birey ile yakın bir şekilde konuşmak bile diğer bireyin hasta olmasını sağlayabilir.

Boğmaca Hastalığının Tedavileri
Boğmaca hastalığından korunmak için pek çok doğal yöntemler vardır. Bunlar;

Sarımsak

Sarımsak boğmaca için oldukça faydalı bir yöntemdir. Sarımsak doğal bir antibiyotik görevini üstlenir. Sarımsak gün içinde sık sık tüketilebilir. Sarımsak boğmaca için en doğal ve en kolay tedavi yöntemlerinden biridir. Ayrıca sarımsağın vücudumuza pek çok yararı vardır. Düzenli olarak günde bir diş sarımsak yemek bağışıklık sisteminiz güçlendirecektir. Daha sağlıklı ve daha iyi bir saça yapısına sahip olmanızı sağlar, vücutta iltihap sökücü olarak çalışır.

Zencefil

Zencefil boğmaca hastalığı için şifalı bitkiler arasında yer almaktadır. Zencefil boğmaca hastalığına birebirdir. Zencefil öksürük nöbetlerini hafifletir. Bir çay kaşığı zencefilin içerisinde bir diş sarımsak ve limon eklenebilir. Bu karışım boğazda ağrı varsa bu boğazdaki ağrıyı keser ve boğazı yumuşatır. Ayrıca zencefil mide bulantısını azaltır, iltihap önleyicidir, astım ve diyabet gibi hastalıkların oluşumu önler, bağışıklık sisteminizi güçlendirir hastalıklara karşı direncinizi artırır. Zencefil kan dolaşımını sağlar, vücudunuzu düzenli bir kiloya sahip olmasını sağlar. Ayrıca zencefil ağız sağlığı içinde oldukça önemlidir.

Bal

Hepimizin bildiği gibi balın vücudumuza pek çok yararı bulunmakta. Ayrıca balın pek çok yararı var olduğu gibi de pek çok tedavide de kullanılmakta. Boğmaca hastalığına sık sık görülen öksürük nöbetlerinde bal etkili çözüm yollarından biridir. Bal boğazımızı yumuşatırken aynı zamanda bağışıklık sistemimizi de güçlendiriyor. Hastalıklara olan direncimizi arttırıyor. Bal ayrıca soğuk algınlığının tedavisinde de kullanılabilir. Boğmaca hastalığına yakalanmış olan hastalar her gün azda olsa biraz bal tüketmelidirler.

Bitkisel Çaylar

Bitkisel çaylar hafif ılık bir şekilde içildiği takdirde boğazınızı yumuşatır. Boğazınızda bulunan bakterilerin ölmesini sağlar. Boğazınızdaki öksürüğü azaltır. Bitkisel çayların özellikle yatıştırıcı ve sakinleştirici özelliği vardır. papatya çayı, zencefil çayı, yeşil çay bu öksürük döneminde kullanılabilir. Günde sık sık kullanılmasında bir sakınca yoktur. Özellikle öksürük ve soğuk algınlığına bu bitki çaylarının pek çok tedavisi vardır. Bitkisel çaylar ayrıca vücudumuzda metabolizmamızın hızlanmasını sağlıyor. Yani bitki çayların metabolizmanın hızlandırmasının sayesinde kilo vermemiz daha kolay olmaktadır.

Tuzlu Su

Tuzlu suyu boğmaca hastalığına yakalanmış olan hastalar rahatlıkla kullanabilirler. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz eklenip karıştırılmalıdır. Bu oluşan tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Tuzlu su boğazınızdaki bakterileri öldürerek öksürükten kurtulmanızı sağlayacaktır.

Zerdeçal

Zerdeçal da boğmaca için harika bir tedavi yöntemidir. İsteğe göre zerdeçala biraz bal da eklenebilir. Zerdeçal sadece boğmaca hastalığına değil daha pek çok hastalığında tedavi yöntemidir. Zerdeçal kanser tedavilerinde doğal bir yöntem olarak kabul edilir. Zerdeçal ilerlemiş yaşlarda daha sık görülen romatizma ağrılarının tedavisinde kullanılabilir. Zerdeçal vücuttaki diyabeti, yüksek kolesterol seviyesini dengeler ve düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir, hızlı ve sağlıklı bir şekilde kilo vermeye yardımcı olur. Bir beyin hastalığı olan özellikle yaşlılarda çok daha fazla görülen alzheimer hastalığı önleyebilir. Zerdeçal sindirim sistemini korur ve hastalıklara yakalanmasını önler, karaciğer hastalıklarına iyi gelmektedir.

Nane

Doğal yöntemlerden biri olan nane boğaz ve hava yollarını nemlendirmesine yardımcı olur. Nane yağı sıcak bir suya eklenebilir. Çıkan buharı içinize çekebilirsiniz. Boğmaca için nane çayı da tedavileri içerisinde kullanılabilir. Nanenin bize olan faydaları saymakla bitmez. Bunların bazılarını sıralamak gerekirse; nane sindirimi düzenler, nefesi tazeler, nane vitamin ve mineral deposudur, solunum yollarını rahatlatır yani burun tıkanıklığına iyi gelmektedir, nane idrar söktürücüdür. Nane pek çok hastalığın tedavisinde doğal bir tedavi yöntemidir Bu hastalıkların en bşında astım hastalığı gelmektedir. Astım hastalığı burun tıkanıklığı, nefes alamama hastalığıdır. Genellikle gece yaşanır. Eğer astım hastaları gece yatmadan önce nane tüketmeleri kolayca nefes almasına yardımcı olur. Ancak gereğinden fazla kullanılan nane sonucunda boğaz bazı tahrişlere yakalanabilir.

Düzenli Beslenme

Boğmaca hastalığı sırasında hasta olan kişide iştahsızlık görülebilir. Bu nedenle hasta dengeli ve düzenli beslenmelidir. Boğmaca nedeniyle vücut direncini kaybedebilir. Bu kaybedilen vücut direnci besinler yardımıyla geri alınabilir.

Boğmaca Aşısı
Boğmaca hastalığına yakalanmamak için bazı önlemler alınabilir. Bu önlem boğmaca aşısı olabilir. Boğmaca hastalığını geçirenler bu hastalığa karşı bağışıklık kazanırlar. Hastalıktan korunmanın yolu boğmaca aşısıdır. Yapılan boğmaca hastalığı bu şekilde vücut boğmaca hastalığına karşı bağışıklık kazanır. Boğmaca aşısı aktif olmayan bir aşı olduğundan bireye bir kere aşı olmak tamamen koruyuculuk sağlanamaz.

Bebek ve Çocuklarda Göz Çapaklanması

Gönderildiği yer: Sağlık | 0

Göz çapaklanması gibi göz problemleri pek çok insanın hayatı boyunca belirli dönemlerde karşılaşmış olduğu rahatsızlıklardan olmaktadır. Ancak elbette göz çapaklanması probleminin ciddiyeti belirli nedenler ile yetişkinlere oran ile bir miktar daha fazla olmaktadır. Bilindiği üzere çocuklar vücutları çok fazla korunaklı olmadığı için hijyenden uzak durumlardan çok kolay bir şekilde etkilenebilmektedirler. Bu da onların vücutlarında bazı bir takım rahatsızlıkların oluşmasına neden olabilmektedir. Özellikle bebeklerde ve de çocuklarda göz çapaklanması rahatsızlığı sık sık görülebilmektedir. Hatta bu rahatsızlığın havaların soğuması ile birlikte görülme ihtimalinin de arttığı bilinmektedir. Konjunktivit adı ile bilinen ve göz çapaklanması ile oluşan bu rahatsızlık pek çok farklı neden ile hem yetişkinlerde hem de çocuklarda meydana gelebilmektedir. Ancak doğru bir tedavi yöntemi izlenildiğinde ve erken bir şekilde bir göz doktoruna başvurulduğunda çocukların göz çapaklanması probleminden kurtulması mümkündür. Fakat bu süreçte de göz doktorunun önermiş olduğu tedavi yöntemini ebeveynlerin harfiyen uygulaması gerekmektedir. Bu konuda ebeveynlerin görevleri bir miktar daha fazladır. Çünkü çocuklar tek başlarına gözleri için gereken tedaviyi uygulayabilecek yetkinliğe henüz sahip olmamaktadır. Konu göz olduğu için hem bakımı hem de hastalığın tedavi edilmesi de ekstra bir önem teşkil etmektedir. Çünkü göz en değerli organlarımızdan bir tanesidir ve en ufak bir sağlıksızlık gözümüzü ve görmemizi kötü bir şekilde etkileyebilmektedir.

Çocuklarda Göz Çapaklanması Nedir?
Göz çapaklanması yani tıbbi adı ile konjunktivit gözün yüzeyinde bulunan tabakanın iltihaplanması ile ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte bu göz çapaklanması durumu bazı hallerde gözün içerisine girmiş olan bir takım kimyasal maddeler nedeni ile de oluşabilmektedir. Göz çapaklanması ve bunun nedeni olan konjunktivit hastalığı bulaşıcı olmaktadır. Hatta virüsler yolu ile bulaşan bu hastalık çeşidi bir salgın halini bile alabilmektedir. Genellikle bu göz çapaklanması doktorun göz muayenesi ve gerekir ise bir takım testler ile kolay bir şekilde teşhis edilebilmekte ve sonrasında tedavi edilebilmektedir. Tedavi sürecinde ise bu enfeksiyonu önleyici ilaçlar ağırlıklı olarak tercih edilmektedir.

Çocuklarda Göz Çapaklanması Neden Olur?
Göz çapaklanması ağırlıklı olarak hijyen eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Kötü hijyen özellikle çocuklarda göz çapaklanmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle de hastalığı önlemek için ebeveynlerin çocukların ellerini düzenli bir şekilde yıkamasına dikkat etmesi gerekmektedir. Benzer şekilde gözde herhangi bir enfeksiyon bulunduğunda da mümkün mertebe göz dokunmamak, dokunulduğunda ise hemen elleri iyice yıkamak gerekmektedir. Özellikle bir gözde bulunan göz çapaklanmasına neden olan bakteri ve virüsler kişiden kişiye göz yaşı ile birlikte dahi geçebilmektedir. Şayet kişi kontak lens kullanıyor ise göz çapaklanması riski bir miktar daha artmaktadır. Bu yüzden kontak lens kullanımında hijyen eksikliği bu problemi de beraberinde getirebilmektedir. Hatta küçük çocuklarda tozlu ortamlarda bulunmak ve o ortamdaki maddelerin göze temas etmesi de göz çapaklanması problemini beraberinde getirebilmektedir. O yüzden çok küçük yaşlardan itibaren çocuklara hijyenin öğütlenmesi ve kişisel hijyenlerine önem vermelerinin gerekliliğinin anlatılması çok ama çok önemli bir konu olmaktadır. Bu en azından göz sağlıkları için birincil önem teşkil etmektedir.

Çocuklarda Göz Çapaklanması Belirtisi
Göz çapaklanmasının en önemli belirtileri arasında gözlerde bol miktarda sulanma, normal üstü ve sürekli devam eden göz kızarıklıkları, sürekli yanma hissi ve batma hissi, kirpik diplerinde oluşan bir takım salgılar ve kirpiklerin sürekli olarak birbirine yapışması bulunmaktadır. Bu belirtilerden en az bir tanesi dahi sürekli olarak devam ediyor ise bir göz doktoruna görünmenin önemi oldukça büyük olmaktadır. Çünkü eğer ki gözde ciddi bir enfeksiyon oluşmuş ise ve bu enfeksiyon tedavi edilmez ise enfeksiyona bağlı olarak oluşan lekeler gözde kalıcı bir hale gelebilir ve görme ile ilgili bir takım problemleri de beraberinde getirebilir. Herhangi bir görme kusuru yaşanmaması için bu konuda büyük bir çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Özellikle bu doğrultuda çocuklara en iyi yönlendirmeyi anne ve babaları yapacaktır. Onların da bu konuda bilinçli olmasının önemi çok büyüktür.

Çocuklarda Göz Çapaklanması Tedavisi
Pek çok insanın ve çocuğun hayatı boyunca belirli dönemlerde yaşayabildiği göz çapaklanması probleminin doktorlar için yaygın olan belli başlı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Göz çapaklanmasının tedavisi için ağırlıklı olarak antibiyotik içeren göz damlaları ve merhemler kullanılmaktadır. Bu göz damlaları ve merhemler genellikle bakterilerin yol açtığı konjunktivit hastalığı için geçerli ve tedavi edici olmaktadır. Şayet gözdeki çapaklanma durumu virüs kaynaklı ise tedavi diğer şekildeki gibi kolay bir şekilde gelişememektedir. Çünkü virüslerin neden konjunktivit rahatsızlığı antibiyotikler ile birlikte kolay bir biçimde iyileşememektedir. Bu süreçte göz doktorunun özel bir tedavi yöntemi uygulaması gerekebilmekte ve de gözü rahatlatmaya yönelik uygulamalar yapılmaktadır.Göz çapaklanması bir alerji nedeni ile ortaya çıkar ise bu durum da bakteri kaynaklı olan rahatsızlık gibi bir takım alerjiyi önleyen ve alerjiyi gideren göz damlaları ile birlikte iyileşebilmektedir. Ancak bu tedavi süreçlerinin her birinde doktorun önerdiği ilaçların, göz damlalarının ve merhemlerin doğru bir biçimde ve düzenli olarak eksiksiz şekilde uygulanması gerekmektedir. Aksi takdirde hastalık tekrar edebilmektedir. Örneğin gözdeki şikayetlerin geçtiği düşünülerek göz doktoru tarafından önerilmiş olan tedavi yöntemi bir neden ile yarıda kesilir ise hastalık yüksek ihtimal ile tekrar edebilmektedir.

Aynı şekilde bazı bir takım alerjik durumlara maruz kalındığında da göz çapaklanması problemi yeniden ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak göz çapaklanmasına neden olan pek çok farklı alerji türü, bakteri ve virüs bulunmaktadır. Ayrıca bu alerjiler, bakteriler ve virüsler sürekli olarak bir değişim halinde olmaktadır. Eğer göz yeni ve farklı bir alerji, bakteri ya da virüs ile karşılaşır ise şikayetler yeniden tekrar edebilmektedir. Bu konuda da erken davranmak ve erken bir şekilde bir göz doktoruna görünmenin yararı bir hayli büyük olmaktadır. Ancak her koşulda temizliğe önem vermek ve gözü hijyen dışı durumlardan korumaya özen göstermek göz çapaklanmasını önlemek için çok etkili bir yöntem olmaktadır.

Bazı durumlarda küçük yaşlardaki çocuklar da kontak lens kullanabilmektedir. Bu her ne kadar doktorlar tarafından çok tavsiye edilmese de eğer ki çocuk kontak lens kullanıyor ise hijyene bir miktar daha fazla dikkat etmelidir. Bu noktada da anne ve babanın çocuğa kontak lens kullanırken nelere dikkat etmesi konusunda bilgi vermesi gerekmektedir. Çünkü göz çapaklanmasına neden olan enfeksiyonlar yoğun olarak kontak lens kullanımı sonucunda oluşmaktadır. Bir şekilde kontak lens kullanımı ile oluşan enfeksiyonlar da dolaylı olarak göz çapaklanması problemini beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda eğer ki kişi kontak lens kullanımı ile alakalı olarak bu problemleri sürekli şekilde yaşıyor ise artık yavaş yavaş kontak lens kullanımını sonlandırması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki bir göz bozukluğu olan kişiler için en hijyenik ve en sağlıklı araç gözlük olmaktadır. Anne ve babaların da böyle bir problem yaşayan çocukları var ise daha doğru ve daha sağlıklı yöntemlere teşvik etmek için çaba sağlaması gerekmektedir.

1 2 3 4 5 6 7 20